ABD Dış İşleri Bakanlığı tarafından her yıl açılan burs programına Türkiye’den 14 öğrenci seçilmektedir. Tüm masraflar ABD hükümeti tarafından karşılanır. Başvurular değişmekle birlikte genellikle Kasım-Aralık aylarında online olarak form doldurularak yapılır. Ocak ayında belirlenen öğrencilerle mülakat yapılır ve süreç başlar. Duyurular üniversite web sitesi ve Öğrenci Dekanlığı sosyal medya sayfalarından yapılır. Formların doğru doldurulması çok önemli olduğu için her başvuracak öğrencinin formu doldurmasına yardımcı olunur.
Merhabalar, ben Şefika ONATCA uluslararası finans 3. Sınıf öğrencisiyim. 2013 yazımı ABD de geçirdim. Amerika da verilen kamu politikaları ve hükumet liderliği eğitimi için Türkiye'den seçilen 5 öğrenci lideri arasındaydım. Program tek kelimeyle harikaydı 7 haftada hayata bakış açımda büyük değişiklik olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle University of Massachusetts'te çok değerli profesörlerden 5 hafta akademik eğitim aldık. New York Boston gibi ABD'nin en güzel illerine gezilerimiz oldu. Son iki haftayı da Washington DC'de Georgetown Üniversitesinde geçirdik. Capitol Hill' de congressman’ lerle görüşme imkânı bulduk kimsenin para verse giremeyeceği ortamlara biz davet üzerine cep harçlığımız bile verilerek gittik. Six flags, Amerikan aileleriyle home dinner,Classic music konseri, Ulusal Beyzbol maçını yerinde izleme, gemi turları, rock climbing, hiking, müzeler, outside games, barbekü partileri ve çok daha fazla aktivite sağlandı. Her günümüz farklı ve dolu dolu geçti. Dünya'nın her yerinden arkadaşlarla çalıştık sadece Amerika’nın değil dünyanın birçok yerinin kültürü hakkında bilgi sahibi oldum ve çok güzel arkadaşlıklar kurdum. Benim için inanılmaz bir tecrübe oldu hem eğlendik hem öğrendik. Böyle prestijli bir programa kabul edilmemde üniversitemin İngilizce eğitim vermesi dolayısıyla payı çok büyük olduğunu düşünüyorum. Üniversitemde yabancı dile bu kadar önem verilmeseydi ve öğrenim dili İngilizce olmasaydı bu programa seçilmek için yeterli olmayacaktım. Programa Türkiye’den sadece 14 kişi seçilmekte olup bu kişilerden en az birinin Çağ Üniversitesi öğrencisi olması üniversitemin Türkiye ve dünyadaki başarısını kanıtlıyor bence. Bütün Cağ Üniversitesi ailesine beni destekleyen bütün hocalarıma ve aileme sonsuz teşekkür ederim.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler bölümü mezunuyum. 2011 yılında, Türkiye genelinde ABD’de liderlik bursu kazanan 20 ‘şanslı’ öğrenciden biriydim. Şanslı derken gerçek anlamda şanslı olduğumu Amerika’da geçirdiğim o unutulmaz 4 haftadan sonra anladım çünkü gitmeden önce bu kadar farklı ve olumlu bir muameleyle karşı karşıya kalacağımı tahmin edemezdim. Liderlik programının içeriği ve profesyonelce hazırlanmış olması, her günün aktiviteyle geçtiği bir 4 hafta; nefes almaksızın gezmenin, keşfetmenin, eğlenmenin ve aynı zamanda sosyal girişimciliği akademik seviyede öğrenmenin ve kazandığım sertifikaların farkında olmadan bana çok şey kattığını şu anki geldiğim noktada çok daha iyi anlıyorum. Özellikle orada tanıdığım her ulustan insanlar, edindiğim bağlantılar, arkadaşlıklar ve bu önemli referansı bir sonraki akademik başvuralar da ve iş başvurularında kullanabiliyor olabilmem belki de bana bu bursu kazanmamın en büyük getirisi olmuştur. Edindiğim bağlantılar ve arkadaşlıklar demişken gerçekten kalıcı olan bağlantılar ve insanlardan söz ediyorum. Örneğin Adana’daki Amerikan Elçiliği’nin benle hala iletişim halinde olması ve düzenli olarak beni ve eski öğrenci liderleri resepsiyonlara ve etkinliklere davet etmesi ve Amerika’daki koordinatörümüzün tüm öğrencileri kendi şehirlerinde ziyarete Türkiye’ye gelmesi bu insanların işlerinde ne kadar içten olduklarını ve işbirliğine, kültürel etkileşime ne kadar önem verdiklerini gösteriyor. Kısaca özetlemem gerekirse yaşadığım bu farklı tecrübe kendime olan güvenimi arttırmıştır ve vizyon değişiminin verdiği enerji okul hayatımda ve sosyal hayatımda başarılı olmamı, 2011 yılından sonra bu başarımı korumamı hatta bu başarıyı alışkanlık haline getirmemi sağlamıştır. Bu önemli tecrübeyi Çağ Üniversitesi’nde yabancı dil konusunda kendini çok iyi hisseden, derslerde başarılı olan aynı zamanda okul dışı aktivitelere de sıklıkla katılan her öğrenci yaşayabilir. Bu yüzden okulumuzun da aracılığıyla bize sunulan bu önemli fırsatın ciddi anlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki bir öğrencinin geleceği açısından çok ciddi ve önemli bir programa kabul edilmek herhangi bir öğrencinin yapabileceği bir şey değil o yüzden bu önemli fırsatın peşine düşmek ve program kriterlerini en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ve o yönde gelişme göstermekle bu işe başlamalıyız. Küreselleşen dünyanın farkına vararak onun avantajlarını yaşarken aynı zamanda dezavantajlarını da dikkate alarak bu rekabette fark yaratmak istiyorsak bu tarz programların hayati önem taşıdığını bilmek zorundayız.